Hak Temelli, Katılımcı ve Kesişimsel Bir Yaklaşım
Açık Alan Derneği, derin yoksulluk koşullarında yaşayan bireylerle yürüttüğü çalışmalarında yardım temelli yaklaşımların ötesine geçerek, hak temelli, kesişimsel ve katılımcı bir perspektif geliştirmeyi amaçlar.Yoksulluk koşullarında yaşayan bireylerle yürütülen faaliyetlerde, sosyal adalet, toplumsal cinsiyet eşitliği ve çocuk hakları ekseninde güçlenme süreçlerini destekleyen bir yöntem benimsenir.Acil ihtiyaçlara yönelik dayanışma modelleri ile uzun vadeli sosyal politika tartışmalarını bir araya getiren Dernek, toplumda yoksullukla ilgili yerleşik yaklaşımları dönüştürmeyi hedefler.
Açık Alan Derneği'nin temel amacı, derin yoksulluk yaşayan grupların temel insan haklarına erişimini sağlamak, sosyal dışlanmayı önlemek ve dayanışma yoluyla bu bireyleri güçlendirmek.
Programlar
Açık Alan Derneği’nin çalışmaları dört ana program üzerinden yürütülmektedir
İzleme, Savunuculuk ve Kampanya Programı
Yoksulluk ve insan hakları ihlallerini gündeme getirerek, karar vericiler üzerinde baskı oluşturmayı ve hak temelli politikaların hayata geçirilmesini amaçlar. Yoksulluk araştırmaları, saha gözlemleri ve bilgi notları ile savunuculuk yapar.
Yerel Yönetimler Programı
Yoksulluk ve insan hakları ihlallerini gündeme getirerek, karar vericiler üzerinde baskı oluşturmayı ve hak temelli politikaların hayata geçirilmesini amaçlar. Yoksulluk araştırmaları, saha gözlemleri ve bilgi notları ile savunuculuk yapar.
Destek ve Sosyal Dayanışma Programı
Yoksulluk yaşayan bireylerin temel ihtiyaçlarını sosyal dayanışma yoluyla karşılar ve güçlenmelerini sağlar. Psikoloji, sağlık, hukuk ve kamu hizmetlerine erişim konularında atölyeler ve farkındalık çalışmaları düzenler.
Kurumsal Kapasite, Görünürlük ve Kaynak Geliştirme Programı
Derneğin sürdürülebilirliği için kurumsallaşma çalışmaları yürütülür. Şeffaflık ve hesap verebilirlik süreçleri uygulanır, kurumsal yapının güçlenmesi için stratejiler geliştirilir.
İlkelerimiz
Derin Yoksulluk Ağı; yoksulluğu çok boyutlu bir çerçevede, kişilerin temel hak ve ihtiyaçlarına erişimlerinin kısıtlanmasının yanında ekonomik, sosyal, politik ve kültürel haklarına ulaşımlarının da engellendiği bir olgu olarak ele alır. Bu doğrultuda DYA aşağıdaki ilkelerle hareket eder
Derin yoksulluk bütünüyle bir eşitsizlik ve insan hakları meselesidir. Bu nedenle DYA yoksullukla mücadele eden kişilere yönelik sosyal destek çalışmalarının hak temelli bir zeminde gerçekleşmesi gerektiğini vurgular. “İyilik” ve “yardımlaşma” gibi hiyerarşi temelli kavramların yerine “dayanışma” ve “insan haklarına erişim” kavramlarının temel olması gerektiğini savunur.
“Derin yoksulluk”; uzun süreli gelir yoksulluğu, temel hak ve ihtiyaçlara erişimin yoksunluğu ve sosyal dışlanma unsurlarının bir araya geldiği bir haldir. Bu koşullar içinde kişilerin öngörülebilir gelecekte haklarına erişimi ciddi derecede risk altındadır ve derin yoksulluk nesilden nesile aktarılarak sürer. DYA yoksullukla mücadelenin kişilerin yoksulluk döngüsünün içinden çıkmaları için oluşturulacak sürdürülebilir politika değişimleriyle mümkün olabileceğini savunur.